Bu Blogda Ara

1 Şubat 2011 Salı

Yaşam için öneriler


YAŞAM İÇİN ÖNERİLER :

  • Kepekli pirinçten çok ye.
  • İnsanlara beklediklerinden daha çok şey ver ve bunu zevk alarak yap.
  • En sevdiğin şiiri ezberle
  • Dinlediğin her şeye inanma
  • Sahip olduğun her şeyi harcama
  • İstediğin kadar uyuma
  • “seni seviyorum” dediğinde cidden söyle
  • Üzgünüm dediğinde o kişinin gözlerinin içine bak
  • Evlenmeden önce en az 6 ay nişanlı kal
  • İlk bakışta aşka inan
  • Başkalarının düşleriyle asla alay etme
  • Tutkuyla ve derinden sev. Sonradan yara alabilirsin belki ama hayatı komple yaşamanın tek yolu budur.
  • Anlaşmazlık durumlarında dürüst ol.
  • Kimseyi kırma, hakaret etme.
  • İnsanları akrabalarına göre yargılama.
  • Yavaş konuş ama hızlı düşün
  • Biri sana yanıt vermek istemediğin bir soru yöneltirse, gülümse ve en büyük aşkın ve en büyük başarıların daha büyük başarıların daha büyük riskler olduğunu hatırla.
  • Anneni ara
  • Biri hapşırdığında “çok yaşa” de.
  • Kaybettiğinde ders al.
  • 3 “S”’yi unutma! Kendine Saygı, başkalarına Saygı, her şeyde Sorumluluk.
  • Küçük bir anlaşmazlığın büyük bir arkadaşlığı bozmasına izin verme.
  • Hata yaptığını fark ettiğinde onu hemen düzelt.
  • Telefona cevap verirken gülümse seni arayan kişi bunu sesinden anlayacaktır.
  • Konuşmaktan sohbetten hoşlanan bir kadın/erkekle evlen. Yaşlandığınızda konuşma yeteneğiniz her şeyden daha önemli olacak...
  • Biraz yalnız kal.
  • Değişikliklere kucak aç ama değerini yitirme.
  • Suskunluğun bazen en iyi yanıt olduğunu unutma.
  • Daha çok kitap oku, daha az televizyon seyret.
  • İyi ve saygın bir hayat sür. İleride yaşlandığında ve geçmişi hatırladığında, bir kez daha ne kadar zevk aldığını göreceksin...
  • Allah’a güven ama arabanı kilitle.
  • Evde sevgi dolu bir atmosfer önemlidir. Huzurlu ve uyumlu bir ortam yaratmak için elinden geleni yap.
  • Sevdiklerinle anlaşmazlığa düştüğünde, o anki duruma önem ver...
  • Geçmişte çok yaşama.
  • Satırlar arasını oku
  • Bildiklerini paylaş, ölümsüzlüğü elde etmenin bir yoludur.
  • Dua et. Duada ölçülemeyecek bir güç saklıdır.
  • Sana sevgi gösterisinde bulunanlardan birini engelleme.
  • Başkalarının işine burnunu sokma.
  • Onu öperken gözlerini kapatmayan bir kadın/erkeğe güvenme.
  • Yılda bir kez hiç gitmediğin bir yere git.
  • Çok para kazanıyorsan eğer, hayattayken başkalarına yardım et. Bu şansın sana verebileceği en büyük tatmindir.
  • Unutma! İstediklerini elde edememek bazen büyük bir şanstır.
  • Bütün kuralları öğren ama bazılarına uyma.
  • İki insan arasında aşkın, birbirine duydukları gereksinimden daha büyük olduğu ilişkinin en iyi ilişki olduğunu unutma
  • Başarını, onu elde etmek için vazgeçmek zorunda kaldığın şeylerle bağlantılı olarak değerlendir.
  • En yüksek getiriyi sağlayan yatırım, unutma ki bilgiye yapılan yatırımdır.
  • Başarının sırrı ısrarla istemektir.

Faydalı bilgiler

Blogumuzun başlığına katkı sağlayacak yayınlarımıza bugün itibariyle başlıyoruz.01,02,2011

    Bugün sizlere bir çok faydalı bilgiler hakkında yaptığım araştırmalar sonucu elde ettiğim bilgileri paylaşacağım.Yazdıklarım tamamen bilgilendirme niteliğindedir.


İğdenin Faydaları

İshalde iğde yenilmesi tıpkı limon ve şeftalide olduğu gibi epeyce yararlıdır. Ayrıca iğde çiçeklerini koklamak zihne kuvvet ve açıklık verir.

İğde meyvelerini belli bir süre düzenli olarak yerseniz idrar tutamama ve idrara çıkma zorluğunu yenmenize yardımcı olacaktır.

Egzama Bu hastalıkta iğde çiçekleri toplanıp kaynatılır ve her zaman olduğu gibi balla tatlandırılarak içilir. Bu şurubun öksürüğe ve bağırsak bozukluklarına iyi geldiği de bilinmektedir.

Böbrek rahatsızlıklarına iyi gelir.

Hurmanın Faydaları

Hurmanın meyvesi tatli ve besleyicidir

Hurma, zihni ve bedeni gelişmeyi sağlar.

Kansere karşı koruyucudur,

Öksürüğü keser

Boğaz ağrısını, bronşiti ve soğuk algınlığını giderir.

Kemik hastalıklarında faydası ise yadsınamaz.

Orucumuzu açarken, susuzluk ve açlıktan doğan şeker ihtiyacımızı karşılarız ve halsizliğimizi birden alıverir.

Minareller açısından oldukça zengindir. İçeriğinde kalsiyum. potasyum. demir, B vitamini bulunmaktadır.


Ayçekirdeğinin Faydaları

Kolesterolü düşürür

Damar sertliğini giderir.

Yağ ve proteini en kaliteli olandır.

Fikir işçilerinin ve zayıf kalmış çocukların günde 50 gram yemesi tavsiye edilir

Cinsel arzuyu da artırır.

Kalp ve sinir hastalıklarını önler.

İdrar söktürür.

Solunum sistemi rahatsızlıklarında iyileştirici etkilere sahiptir

Bademin Faydaları Tatlı badem tohumlarında az miktarda protein, demir ve kalsiyumla birlikte yüksek oranda yağ bulunur. Acı badem ağız yoluyla alındığında göğüs yumuşatıcı, öksürük kesici etkisi olmakla birlikte yüksek dozda alındığında zehirlenme etkisi yaratır. Türkiye'de kabukları soyulup taze olarak ya da kavrularak yenilmesinin yanı sıra, pasta, şekerleme ve tatlılarda yaygın olarak kullanılır. Türkiye'de içi bademli nikâh şekerleri yaptırmak ve şık ambalajlar içerisinde davetlilere dağıtmak da, özellikle büyük kentlerde yaygın bir gelenektir.

Sinirleri güçlendirir.

Göğüs hastalıklarını,

Beden ve zihin yorgunluğunu giderir.

Hamilelerin sütünü artırır ve bebeklerin gelişimine yardımcı olur.

Böbrek, idrar yolları ve cinsel organlardaki iltihapları iyileştirir.

Badem yağı ise hazımsızlığa iyi gelir.

Yumuşatıcı, balgam söktürücü, sakinleştirici özellikleri olan badem de ev eczanemizin vazgeçilmezlerindendir

Burun Kuruluğunun Tedavisinde Badem Yağı Çocuklarınız veya siz bu rahatsızlıktan kurtulmak için günde iki /üç kere bir/iki damla badem yağını burunlarınıza damlatarak bu problemden kurtulabilirsiniz.

Badem yağı ayrıca müsil olarak da kullanılır.

Sık sık dudaklarının çatlamasından rahatsız olanlar da gün içinde bir iki damla badem yağı kullanmalıdırlar.

%5 su, %9 protein, %54 yağ, %20 karbonhidrat ve %3 oranında külden oluşur. Ayrıca Ca, P, Fe, Na, K, Mg elementleri ve Thiamin, Ribofdavin, Niosin ve A vitamini bulunur. (Kaynak: Badem Yetiştiriciliği ve Sorunlar(Kaynak: Badem Yetiştiriciliği ve Sorunlar- Prof. Dr.M.Dokuzoğuz, Tübitak Yayınları)

Kolestrolü düşürür. Kalp krizi riskini %50 azaltır.(Kaynak:The Almond Board of California Araştırma kuruluşu çalışmaları.)

Her gün 42 gr badem, fındık yediğimizde kalp hastalığı riski azalmaktadır."(Başbakan R.Tayyip Erdoğan 'ın Uluslararası Kabuklu Meyveler Konseyi Kongresi'nde yaptığı konuşmadan alınmıştır.)

Kan şekeri düzeyini ayarlar; kansere yakalanma riskini azaltır.(Kaynak:Nejat Ebcioğlu'nun Sağlığımız İçin Yararlı Bitkiler adlı kitabından.)

Cinsel güçsüzlüğe karşı etkilidir. .(Kaynak:Nejat Ebcioğlu'nun Sağlığımız İçin Yararlı Bitkiler adlı kitabından.)

Bedenin ve zihnin yorgunluğunu giderir. Böbrek, mesane ve üreme yollarındaki iltihapları yok eder. Baş ağrısı, karaciğer ve böbrek ağrılarını hafifletir. (Kaynak: ABD Gıda ve İlaç Dairesi.)

Kayısının Faydaları

Cildi, mikrop ve mantarlardan korur, güzelleştirir.

Deriyi korur ve yaraların tedavi edilmesinde birebir besin aracıdır

Gözlere parlaklık verir.

Mide ve on iki parmak bağırsağı ülserinin meydana gelmesine engel olur ve bu arada meydana gelmiş ülserin iyileşmesinde de önemli rol oynar

Bağırsak tembelliğini giderir.

Kansere karşı koruyucu bir etkiye sahiptir.

Kalp kaslarını kuvvetlendirir.

Fazla kiloları önler

Safra bezlerini temizler, böbrekleri çalıştırır.

Basura faydalıdır

A,B,C vitaminleri, protein, bol miktarda şeker ve madensel tuzlar içeren bir meyvedir.

İştah açar, kan yapar, bedensel ve ruhsal yorgunlukları alır.

Sinirleri güçlendirir.

Uyku verir

Kabızlığa iyi gelir (aç karnına yenildiğinde hem de her haliyle; kuru, taze yada kompostosu, reçeli, hoşafı...)

Cilt güzelliği için birebirdir

Yanınızda kayısı bulundurun, çünkü böylece açlıktan kan şekeriniz düştüğünde kayısı yersiniz.

Vitamin A yönünden çok zengin bir kaynaktır. göz sağlığı açısından elzemdir

Kabak Çekirdeğinin Faydaları

Böbrek zayıflığını

Böbrek , mesane iltihaplarını

İdrar yollarında oluşan yanmayı

İdrardan kan gelmesini önler

Bağırsak kurtlarını düşürür.

Bağırsaklardaki şerit ve solucanları düşürmede çok etkilidir.

Birçok prostat ilacının bileşiminde kabak çekirdeği bulunmaktadır.

Cevizin Faydaları

İçerdiği fosfor ve kalsiyum nedeniyle zihni yorgunluğu giderir, kemik ve dişleri güçlendirir.

Potasyum açısından oldukça zengindir. Potasyum, sinirlerin uyarımı ve kas dokusunun çalışması için gereklidir.

Magnezyum içerdiği için kasları rahatlatıcı

Kırmızı kan hücrelerinin biçimlenmesine,akciğerlerden dokulara oksijen taşınmasına yardımcı olan ve kansızlığı önleyen "demir"açısından, oldukça zengin bir besin maddesidir.

Bal ile karıştırılıp tüketildiğinde soğuk almış mideye iyi gelir

Damar sertliğini önler.

Enerji sağlar.

Şeker hastaları için hayati önemi olan insülini artırır

Verem mikrobuna karşı korur.

Ceviz yağı, mide ve bağırsakları temizleyerek, yumuşak kalmalarını sağlar.

Hazmı zor olduğundan karaciğeri rahatsız olanlar ceviz yememelidir.

Mayıs ve haziran ayında çiçek açan ceviz ağacı bünyesinde yağ, tuz, albümin, karbonhidratlar, gümüş iyonu, sodyum, potasyum, B1, B2, B3, B6 ve E vitamini barındırır.

Yaklaşık 20 değişik türü olan ceviz ağacının, meyvesi kuruyemiş olarak tüketilen türü "adi ceviz " olarak bilinir ve Türkiye'nin hemen hemen her yöresinde yetişir.

Sert kabuğun içinde yer alan ceviz içi, yüzeyi çok kırışık bir beyin görünüşündedir.

Yüksek oranda protein ve yağ içeren ceviz içi, kuruyemiş olarak tüketilmesinin yanı sıra, şeker hastalarına besin olarak da verilir.

Basur için faydalı olduğu rivayet edilmekte ve bunun için balla karıştırılarak yenilmesi tavsiye edilmektedir.

Aromatik kokulu yaprakları kabızlığa, iştahsızlığa, kan temizlenmesine ve hazımsızlığa karşı yararlıdır.

Ciğere, mideye ve dimağa kuvvet verip ağız kokusunu da giderir.

Dutun Faydaları Taze veya kuru olarak da tüketilen dutun içinde çeşitli organik asitler, pektin ve şeker vardır.

Beyaz dutun 15-20 gram yaprağı üç su bardağı su ile kaynatıp içilirse iyi bir idrar söktürücü olduğu görülür. Bu terkip aynı zamanda ateş düşürücü olarak da kullanılmaktadır.

Dutun taze yapraklarıyla derideki yaralara ve burundaki kanamalara tampon yapılırsa kanamaları durdurur.

Dut hangi şekilde tüketilirse tüketilsin iyi bir kan yapıcıdır. Kişinin kilo almasını sağlar ve iştah açar.

Kara dutun yaprakları ve kabukları kaynatılıp elde edilen sıvı ile gargara yapılırsa boğaz, ağız ve diş eti iltihaplarına iyi gelir. Ancak kara dut kabız yapabilir.

Sabah aç karnına olgunlaşmış beyaz dut yer ve üzerine su içerlerse bağırsaklarının çalışmasını sağlamış olurlar. Ancak bu durum abartılırsa bu kez de ishale sebebiyet verebileceği bilinmelidir

Dutun anjine iyi geldiği rivayet edilmektedir.

Antep Fıstığının Faydaları

Günde 10-12 adet yenilen iç antepfıstığı,vücudun günlük yağ ihtiyacını karşılayabilmektedir.

100 g antepfıstığı vücudun günlük protein,vitamin B1 ve fosfor ihtiyacının %35''ini karşılayabilmektedir.

Antepfıstığında kolestrol yoktur Kandaki kolesterol seviyesini düşürür. Kroner kalp hastalığının riskini azaltır.

Antep fıstığı protein yönünden 2 kat,fosfor yönünden 4 kat sığır etinden daha üstündür

Vitamin E,B ve C komplexince zengindir.

Antepfıstığı şeker hastalığında (Diabete Mellitus)kullanılabilir

100 gr antepfıstığında 4.0 gr posa bulunur.Posa miktarı yönünden pirinç, patates ve buğday (0.3 gr) dan daha üstündür

İnce bağırsakta glikoz emilimini azaltır ve kan şekerinin yükselmesini önler.

Yapısındaki lipitlerin çoğunluğu monounsature yağ asiti içerdiğinden(35 g), kan şekerini yükseltme (Glisemik indx) yönünden buğdaydan daha az riske sahiptir

Kalp İçin Antep fıstığı kalp sağlığını korumada önemli bir ilaç vazifesi görür

Hastalıktan Sonra Antep fıstığı nekahet dönemlerinde de vücudumuzun dostudur. Bir terkip içinde veya tek başına tüketilen fıstık, nekahet dönemin rahat ve kısa sürmesini sağlar, bünyeyi dirençli hale getirir

Akciğer için iyi bir iltihap temizleyicidir. Göğsü yumuşatır, ağrılarını hafifletir, öksürüğün geçmesine yardımcı olur.

Yazdıklarımızın blogu veya blog yazarını bağlayacı hiç bir geçerliliği yoktur.Tamamen bilgilendirme niteliğindedir.


25 Ocak 2011 Salı

İşte sizlere bir çok Anket sitesi ( anket doldur kazan )

Merhabalar
Bugün sizlere daha öncede belirttiğim üzere anket doldur kazan siteleri ile para kazanıp kazanamıyacağınızı anlatmaya çalışacağım.
         Baktım ki reklam tıkla kazan , reklam oku kazan sitelerinden olduğumuz yerde kürek çekiyoruz, bu koca internet dünyasından nasıl para kazanılmaz ya diye hayıflanırken birden aklıma eskiden yaptığım bir iş geldi.Üniversite de okurken bir dönem anketörlük yapmıştım.Firma bize anket listesini verir , belirli bir alana götürüp bırakır,gün sonunda yaptığımız anketleri toplar doğruluğunu test ettikten sonra gerçekleştirdiğimiz anketlerin karşılığında belirli bir meblag ücreti tarafımıza öderdi.Benzer bir olayın internette de olduğunu duymuş ama reklam okuyarak yada tıklayarak daha çok para kazanacağımı düşünmek gibi bir yanılgı içinde olduğum için hiç denememiştim.Denemeye karar verdim ve başladım internetten anket doldur kazan sitelerini aramaya.
Nereye baksam bir sürü hayalleri süsleyen kelimeler sonrasında içeriğinin ne olduğu belli olmayan , kazanıp kazanamayacağımız bile bir ton soru işareti içerirken bir e-kitaba birde indirim bahanesi ile epeyce cazip hale getirilmiş albenisi arttırılmış bir kitaba 75 tl , 49 tl , 130 tl gibi fiyatlardan satışa sunulmakta karşılığında da sizlere sadece anket sitelerinin isimleri verilmekte.
      Ben şimdi sizlere hiç bir ücret veya beklenti içerisinde olmadan sizlere bir çok anket sitesinin adresini vereceğim.Çünkü paranız ve zamanınızın  boşa gitmesinin istemiyorum.Ancak öncesinde bu anket sitelerininde hayallerinizi karşılayacağını pek düşünmeyin.Ben gerçi anket sitelerinde iyi para kazananların olduğu duydum ama benim ki tecrübesizlik mi dir nedir bilmem bir türlü anket doldur kazan sitelerinden de para kazanmayı beceremedim. Üye olduğum 3 adet anket doldur kazan sitesi var ve bunlardan ayda birtane anket alıyorum yada almıyorum.Bu anket doldur kazan siteleri malesef sizin özellikleriniz , beklentileriniz , maddi durumunuz gibi değişik ama bir çok değişik durumdan sizlere anket göndnerip göndermemeye karar veriyorlar ve çoğunlukla da burada verdiğimiz bilgiler ışığında çok fazla anket göndermiyorlar.Ama yinede şansınızı denemek isterseniz işte size herhangi bir ücret ödemeden öğrenebileceğiniz bazı anket siteleri
Bu sitelere üye olmadan önce iyice araştırın ve mümkünse önemli hiç bir bilginizi vermeyin.Çünkü internet dünyasının sağı solu belli olmaz

Sizlere şimdi den bol şans ve kazançlar dilerim.Umarım tabi ki..

benderimki
inquision
acop
globaltestmarket
focuslinesurveys
surveysavvy
surveyhead
zoompanel



Bu öneriler tamamen tavsiye niteliğindedir ve kullanıp kullanmamak konusunda kesinlikle özgürsünüzdür.Arkadaşlar tekrar hatırlatmak isterim ki para kazanmak isterken para kaybetmeyin hatalar yapmayın.

19 Ocak 2011 Çarşamba

İnternet ten para kazanmanın yolları ( reklam oku , anket doldur kazan , tıkla kazan vb )

Arkadaşlar merhaba
Yaklaşık 1 senedir ( bir senedir yazıyorum şimdi bir sene sonra okuyan yine bir sene olarak algılamasın diye bugünün tarihinide yazalım,19,01,2011 ) internetten para kazanabilmek için uğraşıp duruyorum.Clikbank lar mı dersiniz, cliksia , intercetria , bux3 , twodollarclick , alworlds , ve aklıma gelmeyen daha onlarca siteye üye oldum.Ancak bugün elde ne var diye soracak olursanız KOCA bir sıfır "0". evet yanlış okumadınız koca bir sıfır.
Bu nedenle şimde sizlere internet ten para kazanma ile ilgili milyonlarca bilgi karmaşıklığı olan internet dünyasından bir kaç bilgi vererek benim kaybettiğim zamanı kaybetmenizi engellemeye çalışacağım.Tabi ki son karar her zaman sizin.Ya benim yazdıklarıma haklılık payı verir ve zamanınızı boşa harcamaz doğru işlere ve doğru yerlere kanalize olursunuz yada benim yanlış dediğim konuları doğru olarak algılar bana göre kaybeder ama kendinize göre kazanırsınız.

Önce tıkla kazan
      İlk başladığımda bende zahmetsiz ama çok kolay olan tıkla kazan ile işe başladım.Araştırdım en çok güvenilir olan bir kaç siteye üye oldum.Reklamlarını okudum,yönlendiren kişilerin söylemlerine baktım bu işte iyi para var dedim ve tıklamaya başladım.Ancak işin içine girdiğinizde işin rengi ortaya çıkmaya başladı.Ben diyeyim bir ay siz diyin yok yok iki ay hergün siteye girip onlarca reklama tıklıyorum ve her reklam karşılığında aldığım para 0,001 dolar.Evet yanlış okumadınız Sıfır nokta sıfır sıfır bir dolar.Yani TL olarak bile 0,0015 tl yapıyor.Dedim ki ya sabır biz tıklamaya devam edelim bu rakamlar elbet artar damlaya damlaya göl olur.Ancak ne gölü bırakın gölü bir şişe su bile olmadı.Hemde ne kadar zamanda 2 ayda.Ve hala bir dolara ulaşamadım.2 ay sonra kazandığım para 0,30dolar.Yani 0,45kuruş.Sıkı durun 2 aylık emeğimin karşılığı olarak daha bir EKMEK bile alamıyorum.Oysa yönlendirenlerin ve sitenin reklamını yapanların söylediklerine bakarsanız.Günde 20 reklam tıklasanız ayda 600 reklam yapar her reklam 0,01 dolar ayda eder 60 dolar hani nerde.İsterseniz girin bakın cliksia ya yada twodollarclik.Arkadaşlar kesinlikle bu sitelerde boşa zaman harcamayın.Reklam tıklayarak kazandıran site yokmu elbette var ama çok azim ve kararlılık ve bolca vakit gerektiyor.Onlarında bir çoğu zaten Türkiye ye üyelik vermiyor.Türkiye de bu işi en iyi yapan SÜPERTEKLİF ancak orada da bakiyenizi iyi takip edin.Çünkü okuduğunuz reklama yada cevapladığınız anket e karşılığı yatmayabilir.( Süperteklif hem reklam oku hem anket doldur hem tıkla kazan yöntemi ile çalışmakta )



Anket doldur kazan
   Bir sonraki blogumun konusu bu olacak..Anket doldur kazan ile ilgili bir çok bilgi paylaşacağım..

HEP YAĞMURU HATIRLARIM !

    Evimizden bu kadar çok ilk kez uzaklaşmıştım herhalde.Babam hep söylerdi bu köşeyi dönünce E-5 görünürmüş.Bende o köşeyi dönüp beklemeye başlamıştım,hani o köşenin evimize bu kadar uzak olduğunu da sonradan anlamıştım.Yürüdüm yürüdüm bilmiyorum ama epeyce yürümüşüm anlaşılan.Hani neredeyse 20 tren uzaklığında bir mesafe olmalıydı burası.Hafif hafif YAĞMUR çiseliyordu.Ve beklediğim an gelmişti galiba .Uzaktan  annem ile babamı götüren arabayı görmüştüm.Araba yaklaşmaya başlayınca hızla koşmaya başladım.Nefesim yetmeyecek sanmıştım.Koşuyordum,koşuyordum. Bir an duraksadım,bir gözün bana biraz sinirli sinirli baktığını ve parmağın seni gidi seni yapar olduğunu görür gibi oldum.Ama yanılmış olmalıydım.Çünkü bugün bizim en mutlu günümüz olmalıydı.Ailem kalabalıklaşıyordu.Bende evimize yeni gelen misafirimizi getiren minibüsün peşine takılmış koşuyordum.Birden minibüs durdu .Ne oluyor demeden babamın minibüsün kapısını açıp aşağı inmesi ve yanıma gelmesi bir olmuştu.Sanki bir ordu üzerime yürüyormuşcasına korkak ve ürkek ve bir balon gibi şişip inen yüreğimle babamı karşımda görmüştüm.Babam önce kızgın sonra da yeni misafirimizin vermiş olduğu mutlulukla-oğlum  niye arabanın peşinden koşuyorsun- dedi ve beni kucakladı.O anki yanağıma kondurduğu öpücüğü önüme dünyanın bütün çikolatalarını koysalar bile değişmezdim.O kadar sıcak ve o kadar mutluluk içeren bir sevgiyi ve kucaklaşmayı sanki ilk kez yaşıyordum.
    Babam beni de alıp minibüse tekrar bindi.Annem bana kızgın kızgın sesleniyordu ki.Babam birden atlayarak-Bak oğlum bu yeni misafirimiz yani senin kardeşin.dediğinde üzerimde ürkekliği atamamış olmanın vermiş olduğu heyecanla bakmaya korkarak ama bakmak içinde can atarak yavaş yavaş kafamı ileri doğru uzattım.Küçük  küçücük gözleri minnacık elleri vardı.Anneme dönüp0anne bu ne dedim.Annemde dönüp kardeşin oğlum dedi.Babam da “sende bu kadardın aslan oğlum benim” dedi.Küçük bir çocuğun verdiği aymazlıkla -ya ben bu kadar küçük olamam ya- dedim.içim kıpır kıpır olmuştu.Artık 7 kardeş olmuştuk.Ve  ben kendi kendime söz vermiştim ,kardeşimi bütün kötülüklerden bütün düşmanlardan koruyacağım diye.Çünkü o küçücüktü,savunmasızdı.Hani 6 yaşında bir çocuk ne kadar büyük olursa onun verdiği güvenle göğsümü gere gere  savunacağıma dair içimden söz veriyordum. Tüm bu duygular içinde minibüse binmemizle evimize gelmemiz  bir olmuş demek ki babam –hadi geldik dedi ve minibüsün kapısnı açtı.Minibüsün kapsı açılır açılmaz-Hani avrupada maç kazanırsınız seyircilier futbolcuları karşılamaya gelir ya.bağıra çağıra yaşa-varol-sağol sesleri arasında büyük bir çoşkuyla ablam ve ağabeyimler evimizin merdivenlerinden hızla inerek oley annemler geldi diyerek bize doğru koşmaya başladılar.Bende minibüsten inerken çoşkuyu  görmüştüm ve büyük bir şımarıklıkla abi bir daha bağırsanıza hadi ne olur ne olur diyordum.Babam-Hadi oğlum hadi eve girmeliyiz bak kardeşin hasta oalacak YAGMUR yağıyor dediğini hatırlıyorum.
   Kardeşimle birlikte mutlu ve güzel bir aile olmanın verdiği gururla yaşıyorduk.Bir gün sabah tam da rüyanın en güzel anında annem –Hadi oğlum kalk okula geç kalacaksın dediğinde kardeşim 2 yaşındaydı artık.Babamla birlikte uyandık ve babam bana o gün bir başka sarılmıiştı.Hani kardeşimi karşıladığımız gün beni öpmüştü ya işte o anı hatırlar gibi oldum.Kahvaltımızı yaptık.Babam  elimden tutp ayakkabımı giymeme yardımcı oldu ve el ele dışarıya çıktık.YAGMUR yagıyordu .Babam benim okulla evimizin arasındaki mesafenin tam ortasına kadar getirdi ve orada beni tekrar öptü.-Hadi iyi dersler benim koçuma dedi ve işe gitmek üzere ayrıldı benden.Benim  derslerim bitmişti.ıslanmamak için koştum.Eve geldiğimde teyzem bize gelmiş annemde bizim fırınlı sobamız vardı.Onun içine patatesli börek yapıp koymuştu.Teyzemle annem hoş bir sohbete dalmış konuşuyorlardı.Bende oyuna dalmıştım.Annemin -yapma oğlum bak camı kirletiyorsun -demesine rağmen cama doğru nefesimi üflüyor sonra yeni yeni öğrenmeye başladığım harfleri cama yazıyor tekrar siliyordum.Birden o minibüsün evimizin önüne yanaştığını gördüm.Anneme dönüp-anne bak kardeşimi getiren minibüs- dedim.Annemde şaşırmıştı.O günden sonra minibüs hiç bize uğramamıştı çünkü.Arabadan önce dayım indiğinde suratındaki hüzünden annem bir şeyler olduğunu anlamış olmalıydı ki bir hışımla yerinden kalkıp kapıya doğru koştu.Dayım kapıya geldiğinde anneme-dur abla bir şey yok içeri bir gireyim – diye tekrar tekrar sesleniyordu. Annemde heyecan içinde dayıma sesleniyor-ne oldu niye konuşmuyorsun diye, sesleniyordu.
    Dayım teyzemi görünce annemi sakinleştirmesi için ona doğru yönelerek –abla yok bir şey ya şuna bir şey söyle –dedi.Annem sustuktan sonra dayım sakince bir yere oturup ,annemi de yanına alıp,bütün dünyayı başımıza yıkan o en zor kelimeleri dudaklarından dökme  görevini üstlenmiş olmanın verdiği ağırlıkla göz yaşlarına engel olamadan-abla eniştem kalp dediğinde- annemin bayıldığını teyzeminde bir çığlıkla bağırdığını hatırlıyorum.Ssonra ben anneme koşup sarıldım ve ne olduğunu bilmeden ama kötü bir şeyler olduğnu sezen yüreğimin gözlerime vuran yanısıması sonucu gözlerimden süzülen boncuk yaşlar ile anne anne anne diye ağlamaya başladım.
  Dayım daha sözünü tamamlayamadan ne yapacağını şaşırmış kime yetişeceğini bilemez halde teyzeme anneme ve bana teselli olmaya çalışıyordu.
Evet babam-o devrilmez ağaç gibi dimdik o güneşten daha sıcak –o yeryüzünün  en sevgi dolu yüreğinin tek sahibi olan o benim babam kalp krizi geçirmiş ve vefat etmişti.dışarı çıkıp baktığım da gördüğüm sadece sadece göz yaşlarımı gizleyen yagmur damlacıklarıydı.
   Evet yagmur yağıyordu.Kardeşim geldiğinde dünyanın en mutluluğunu yaşadığımızda da yagmur yağıyordu.Babamın aramızdan ayrılıp cennete gittiğinde de yagmur yağıyordu.Ya inanmayacaksınız belki ama mutluluk gözyaşı olsun-hüzün damlaları olsun-hayatımın en dönüm noktasında yagmur yağıyordu.
   Yağmur tüm kötülükleri temizlermiş güzellikler getirimiş babam öyle söylerdi.
   Sevgi yağmurları altında ıslanmanız dileğiyle………

18 Ocak 2011 Salı

Ankara yolu ( anıtkabir gezi yazısı )

Günlerden Cumartesi evde oturuyoruz ve hatta uyumak üzere yataklarımızı hazırlıyoruz, birden kapı çalınca Annem biraz heyecanlandı ama bize belli etmemeye çalıştı.Malum geçenin saat 11 i ve kapı çalıyor.Beraber kapıya koştu gelen Amca dı.Anneme bir şeyler söyledi sonra bize döndü ve “ Hadi Anıtkabir i ziyarete gidiyoruz dedi” Çok şaşırmıştık.Beklemiyorduk.Kısa bir afallama dönemi sonrası kendimize geldik.
-Ama amca Pazartesi bizim sınvamız var.
-Yolda çalışırsınız hem hayatımız sınav bak şimdi Anıtkabir i göreceğiz orada yarın birgün tarih dersinden sınava gireceğinizde size lazım olacak bir çok bilgiye ulaşabilirsiniz dedi ve önce Annemizi sonra bizi ikna etti.İçimizde büyük bir sevinç ve heyacan birbirine karışışmış mutluluktan havalara uçarak yol çıktık.Hem merak ettiğimiz gidip görmek istediğimiz ATA mızın istirahatgahını göreceğiz diye çok ama çok mutluyduk.

Yola çıktık.Gebze çıkışında mcam şimdi eski Ankara yolunu kullanırım ama orası bizim mahallenin yolları gibi çukur doludur gece gece ne olur ne olmaz biz Otoban dan gidelim dedi ve gişelerden geçerek Otoban a girdik.Yol sanki yeni ütülenmiş bir elbise gibi dümdüzdü hakikaten.Amcam yeni asfaltlama çalışması yapıldığını söyledi.Dilovasından geçerken kocaman kocaman fabrika bacalarından dumanlar çıkıyordu.Aslında bu bacaların bu bölgede ciddi hava kirliliğine neden olduğunu duyuyorduk ama ilkkez yanından geçiyorduk.
Bölgede özellikle kimya fabrikalarının çokluğu ve bu fabrikaların üretim yaparken ortaya çıkardıkları zehirli gazlar ne kadar yüksek ve filtre ediliş bacalardan dışarı salınsada bölge insanının soluduğu havaya karışmaya devam etmekteydi.
            Bir müddet sonra Hereke tabelasını görünce Amcam bize Hereke  nin nesi meşhur dedi.Biz sallamaya başladık.Elma sı , hava sı , adı falan filan derken amcam dünya ca ünlü el dokuması Halı ları dedi.Hereke den sonra İzmit e yaklaşınca bu sefer ben soru sırasını aldım.
İzmit in nesi meşhur diye?
Tabi herkes hep bir ağızdan Pişmaniye dedi ve şaşıran yine ben oldum çünkü herkesin aynı anda aynı cevabı vereceğini tahmin etmiyordum.Demek bu kadar meşhur du bu pişmaniye.İzmit i geçtikten sonra Adapazarı – Sapanca gölü – Düzce derken yapımı yıllar süren Türkiye nin en uzun tüneli ne yaklaştık.Bu tünel Bolu dağını delip karşıdan karşıya 3-4 dakika da geçemizi sağlıyan – eskiden aşılmaz bolu dağına tırmanarak geçip kışın saatlerce süren çileli yolları biten ülke ekonomisine çok ciddi kazanç sağlayan Bolu dağı tüneli ydi.
Tünel gerçekten çok güzel görünüyordu.Tünel içine girdiğimizde radyo daki ses birden kesildi ve bir bayan sesi duymaya başladık.
İşte bu sese amca dahil hepimiz şaşırmıştık.
-Sayın sürücü tünel içinde ikaz işaretlerine uyunuz , hızınız 70 km yi geçerse ceza kameralar tarafından tespit edilip adresinize gönderilecek.anonsu yapıyordu.Amcam anonsu duyar duymaz hızına bakmış olacak ki iyi biz ceza yemeyeceğiz demekki dedi.
Tünel bir ara hiç bitmeyecekmiş gibi geldi bize her tarafı aydınlatılmıştı sanki yeryüzündeki tüm yıldızları tünelinin içine koymuşlar ve tüneli aydınlatmalarını istemişler gibiydi.
Tünelde çıktıktan sonra bir mola yerinde amcam dinlenelim diye mola verdi.Bolu daki dinlenme tesisisinde Bolu ya özgü yerel tatlar vardı.Gözlemeler , tereyağlar, peynirler hep Bolu nun en meşhur çikolatası BOLÇİ.Bolu da dinlendikten sonra yolumuza devam ettik.Bolu da epeyde bir sisli yollardan geçmek zorunda kaldık.Yılın bu zamanında Bolu da sanki bulutlar yeryüzüne kadar inerlermiş.O yüzden Ekim – Kasım dan itibaren Nisan ayına kadar buralarda çok dikkatli araç kullanmak gerekirmiş.
           
Sabah saat:08 gibi Ankara ya girdik.Amcam bir taraftan yol güzergahını hatırlamaya çalışırken diğer taraftan arabayı kullanıp işte Kızılay  istikametine gideceğiz oradan Tandoğan ı bulduk u Anıtkabir i bulduk diye söyleniyordu.Anıtkabir aslında Ankara nın ta ortasındaymış.Derken 20 dakikalık bir seyahatten sonra Anıtkabir i gördük.
            Giriş kapısına geldiğimizde içimizdeki heyecan bir kat daha artmıştı.Sivil giyimli askerler bizlerden arabadan inip güvenlik kapısından içeriye girmemizi rica ettiler.Babaanneme ise – Teyze senin inmene gerek yok diyerek Askerimizin aynı zamanda ne kadar centilmen olduğunuda göstermiş oldular.Bizler güvenlik kapısından geçtikten sonra arabamıza bindik ve otoparka arabamızı park edip.Anıtkabir in Aslanlı yolunun tam karşısındaki diğer kapısından merdivenleri kullanarak çıktık.Kocaman bir meydan her tarafı sarı killi topraktan yapılmış mermerler ile kaplı.Duvarlarında eski insan figürleri derken ATA mızın mozolesinin bulunduğu alana girdik.Bu alana girince insanın için bir başka oluyor.Ülkemizin düşmanlardan kurtaran bizlere bugünkü özgürlüğümüzü kazandıran BÜYÜK ATATÜRK ün huzurundaydık.Önünden geçerken Babaannem hemen bir Fatiha süresi okumaya başladı sonrasında bizde ona eşlik ettik.Yavaş adımlar ile gezimize devam ederken bir taraftan da duvardaki yazıları okuyorduk.  Mozolenin olduğu alanda çıkınca bütün Ankara yı tepeden seyredebiliyorsunuz.Ankara kalesi – Ata kule  hepsi görünüyor.
Oradan çıktıktan sonra Anıtkabir müzesine girdik.müze de önce Atamızın kişisel eşyalarını ve Uluslar arası alanda o dönem yaşamış olan çeşitli ülke Krallarının , başbakanlarının atamıza duydukları hayranlığın göstergesi olan hediyelerini görebiliyorsunuz.Kurtuluş savaşımızın mizansenleri ve alt yapısında sesli canlandırmaları ile YURDUUZUN DÜŞman işgalinden nasıl kurtulduğunu çok daha iyi anlamamızı sağlayan görüntüleri izleyebiliyorsunuz.Müzenin sonunda anı defterini görünce anı defterini bir şeyler yazmak için hemen sıraya girdim.sıra bana geldiğinde ATA mıza duyduğum hayranlığı satırlara döktüm.Müzenin bu bölümünden çıktıktan sonra Ata mızın okuduğu ve kendi yazdığı kitapların sergilendiği bölümü geçiyorsunuz.Hayranlığınız bir kat daha artıyor.Müze turumuz bittikten sonra Aslanlı yolda yolun bir sağ tarafında bir sol tarafında yere oturmuş Aslan figürlerinin arasından yürümek istiyorsunuz.Çünkü yurdumuza gelip ATA mızı ziyaret eden tüm ülke temsilcileri bu yoldan yürüyerek Anıtkabire çıkabiliyor.Kendinizi bir an o şahsiyetlerin yerine koyuyorsunuz ve gururunuz bir kat daha artıyor.
Tüm gezi boyunca çektiğimiz resimler ile bu günümüz ölümsüzleştirdikten sonra Amcamıza kocaman bir öpücük kondurup teşekkür ediyoruz ve güzel bir öğlen yemeği yedikten sonra tekrar otoban üzerinden Gebze deki evimize geri dönüyoruz.Yolda amcam İzmit e uğrayıp eve pişmaniye getirmez isek evdekiler bize kızar diyor ve İzmit ten hediyelik Pişmaniyelerimizden de alıp Gururlu başıdik ve içindeki vatan sevgisi bir kat daha artmış yurttaşlar olarak akşam saat 21:00 civarında evimize varıyoruz.SENİ ASLA UNUTAYACAĞIZ / UNUTTURAYACAĞIZ ATAM.