Bu Blogda Ara

19 Ocak 2011 Çarşamba

HEP YAĞMURU HATIRLARIM !

    Evimizden bu kadar çok ilk kez uzaklaşmıştım herhalde.Babam hep söylerdi bu köşeyi dönünce E-5 görünürmüş.Bende o köşeyi dönüp beklemeye başlamıştım,hani o köşenin evimize bu kadar uzak olduğunu da sonradan anlamıştım.Yürüdüm yürüdüm bilmiyorum ama epeyce yürümüşüm anlaşılan.Hani neredeyse 20 tren uzaklığında bir mesafe olmalıydı burası.Hafif hafif YAĞMUR çiseliyordu.Ve beklediğim an gelmişti galiba .Uzaktan  annem ile babamı götüren arabayı görmüştüm.Araba yaklaşmaya başlayınca hızla koşmaya başladım.Nefesim yetmeyecek sanmıştım.Koşuyordum,koşuyordum. Bir an duraksadım,bir gözün bana biraz sinirli sinirli baktığını ve parmağın seni gidi seni yapar olduğunu görür gibi oldum.Ama yanılmış olmalıydım.Çünkü bugün bizim en mutlu günümüz olmalıydı.Ailem kalabalıklaşıyordu.Bende evimize yeni gelen misafirimizi getiren minibüsün peşine takılmış koşuyordum.Birden minibüs durdu .Ne oluyor demeden babamın minibüsün kapısını açıp aşağı inmesi ve yanıma gelmesi bir olmuştu.Sanki bir ordu üzerime yürüyormuşcasına korkak ve ürkek ve bir balon gibi şişip inen yüreğimle babamı karşımda görmüştüm.Babam önce kızgın sonra da yeni misafirimizin vermiş olduğu mutlulukla-oğlum  niye arabanın peşinden koşuyorsun- dedi ve beni kucakladı.O anki yanağıma kondurduğu öpücüğü önüme dünyanın bütün çikolatalarını koysalar bile değişmezdim.O kadar sıcak ve o kadar mutluluk içeren bir sevgiyi ve kucaklaşmayı sanki ilk kez yaşıyordum.
    Babam beni de alıp minibüse tekrar bindi.Annem bana kızgın kızgın sesleniyordu ki.Babam birden atlayarak-Bak oğlum bu yeni misafirimiz yani senin kardeşin.dediğinde üzerimde ürkekliği atamamış olmanın vermiş olduğu heyecanla bakmaya korkarak ama bakmak içinde can atarak yavaş yavaş kafamı ileri doğru uzattım.Küçük  küçücük gözleri minnacık elleri vardı.Anneme dönüp0anne bu ne dedim.Annemde dönüp kardeşin oğlum dedi.Babam da “sende bu kadardın aslan oğlum benim” dedi.Küçük bir çocuğun verdiği aymazlıkla -ya ben bu kadar küçük olamam ya- dedim.içim kıpır kıpır olmuştu.Artık 7 kardeş olmuştuk.Ve  ben kendi kendime söz vermiştim ,kardeşimi bütün kötülüklerden bütün düşmanlardan koruyacağım diye.Çünkü o küçücüktü,savunmasızdı.Hani 6 yaşında bir çocuk ne kadar büyük olursa onun verdiği güvenle göğsümü gere gere  savunacağıma dair içimden söz veriyordum. Tüm bu duygular içinde minibüse binmemizle evimize gelmemiz  bir olmuş demek ki babam –hadi geldik dedi ve minibüsün kapısnı açtı.Minibüsün kapsı açılır açılmaz-Hani avrupada maç kazanırsınız seyircilier futbolcuları karşılamaya gelir ya.bağıra çağıra yaşa-varol-sağol sesleri arasında büyük bir çoşkuyla ablam ve ağabeyimler evimizin merdivenlerinden hızla inerek oley annemler geldi diyerek bize doğru koşmaya başladılar.Bende minibüsten inerken çoşkuyu  görmüştüm ve büyük bir şımarıklıkla abi bir daha bağırsanıza hadi ne olur ne olur diyordum.Babam-Hadi oğlum hadi eve girmeliyiz bak kardeşin hasta oalacak YAGMUR yağıyor dediğini hatırlıyorum.
   Kardeşimle birlikte mutlu ve güzel bir aile olmanın verdiği gururla yaşıyorduk.Bir gün sabah tam da rüyanın en güzel anında annem –Hadi oğlum kalk okula geç kalacaksın dediğinde kardeşim 2 yaşındaydı artık.Babamla birlikte uyandık ve babam bana o gün bir başka sarılmıiştı.Hani kardeşimi karşıladığımız gün beni öpmüştü ya işte o anı hatırlar gibi oldum.Kahvaltımızı yaptık.Babam  elimden tutp ayakkabımı giymeme yardımcı oldu ve el ele dışarıya çıktık.YAGMUR yagıyordu .Babam benim okulla evimizin arasındaki mesafenin tam ortasına kadar getirdi ve orada beni tekrar öptü.-Hadi iyi dersler benim koçuma dedi ve işe gitmek üzere ayrıldı benden.Benim  derslerim bitmişti.ıslanmamak için koştum.Eve geldiğimde teyzem bize gelmiş annemde bizim fırınlı sobamız vardı.Onun içine patatesli börek yapıp koymuştu.Teyzemle annem hoş bir sohbete dalmış konuşuyorlardı.Bende oyuna dalmıştım.Annemin -yapma oğlum bak camı kirletiyorsun -demesine rağmen cama doğru nefesimi üflüyor sonra yeni yeni öğrenmeye başladığım harfleri cama yazıyor tekrar siliyordum.Birden o minibüsün evimizin önüne yanaştığını gördüm.Anneme dönüp-anne bak kardeşimi getiren minibüs- dedim.Annemde şaşırmıştı.O günden sonra minibüs hiç bize uğramamıştı çünkü.Arabadan önce dayım indiğinde suratındaki hüzünden annem bir şeyler olduğunu anlamış olmalıydı ki bir hışımla yerinden kalkıp kapıya doğru koştu.Dayım kapıya geldiğinde anneme-dur abla bir şey yok içeri bir gireyim – diye tekrar tekrar sesleniyordu. Annemde heyecan içinde dayıma sesleniyor-ne oldu niye konuşmuyorsun diye, sesleniyordu.
    Dayım teyzemi görünce annemi sakinleştirmesi için ona doğru yönelerek –abla yok bir şey ya şuna bir şey söyle –dedi.Annem sustuktan sonra dayım sakince bir yere oturup ,annemi de yanına alıp,bütün dünyayı başımıza yıkan o en zor kelimeleri dudaklarından dökme  görevini üstlenmiş olmanın verdiği ağırlıkla göz yaşlarına engel olamadan-abla eniştem kalp dediğinde- annemin bayıldığını teyzeminde bir çığlıkla bağırdığını hatırlıyorum.Ssonra ben anneme koşup sarıldım ve ne olduğunu bilmeden ama kötü bir şeyler olduğnu sezen yüreğimin gözlerime vuran yanısıması sonucu gözlerimden süzülen boncuk yaşlar ile anne anne anne diye ağlamaya başladım.
  Dayım daha sözünü tamamlayamadan ne yapacağını şaşırmış kime yetişeceğini bilemez halde teyzeme anneme ve bana teselli olmaya çalışıyordu.
Evet babam-o devrilmez ağaç gibi dimdik o güneşten daha sıcak –o yeryüzünün  en sevgi dolu yüreğinin tek sahibi olan o benim babam kalp krizi geçirmiş ve vefat etmişti.dışarı çıkıp baktığım da gördüğüm sadece sadece göz yaşlarımı gizleyen yagmur damlacıklarıydı.
   Evet yagmur yağıyordu.Kardeşim geldiğinde dünyanın en mutluluğunu yaşadığımızda da yagmur yağıyordu.Babamın aramızdan ayrılıp cennete gittiğinde de yagmur yağıyordu.Ya inanmayacaksınız belki ama mutluluk gözyaşı olsun-hüzün damlaları olsun-hayatımın en dönüm noktasında yagmur yağıyordu.
   Yağmur tüm kötülükleri temizlermiş güzellikler getirimiş babam öyle söylerdi.
   Sevgi yağmurları altında ıslanmanız dileğiyle………

1 yorum:

DERBYONLINE.DE dedi ki...

Ah canim Kardesim benim, beni yine o evet o aci günlere geri götürdün ya ! Ama yinede yüce Rabbimizin bize layik gördügü süre yani Baba miza ait o aci, tatli anilarla gecen Zaman o kadarmis.

Gercekten taaa kalbimin derinliklerinden gelerek yaziyorum, hani herkesin kendine has , kendine özgü koca yürekli aslan mi aslan bir Baba si vardir ya, aynen benim icinde öyle tarifi imkansiz doyamadigim , kendisi ile söyle karsilikli bir Baba -Ogul gibi konusamadigim Baba mizi ebediyen aramizdan ayrildigi Ani inan ki senelerce sonra bile olsa hissetmekten ve hatirlamaktan kendimi alamiyorum.

Senin de yazdigin gibi BABA miz hala su ana kadar ve ömrümüzün geri kalan kisminin son bulacagi Ana kadar hep yasayacak.Bu sadecee kalbimizin derinliklerinde olsa bile, ama o hep bizler icin yasiyor olarak kalacak...
Allah ona ve onun gibi Allah in huzuruna ermis tüm Insan evladina rahmetlerini esirgemesin. Yerleri Cennet olsun...

Elbette ki mühim olan, bizler geride kalanlar olarak, birer Anne, Kardes, Agabey, Abla, Yenge, Yegen vs,gibi ayni sevgi, ayni saygi, ayni baglilik ve sevecenlikle o aramizdan ayrilmis olan fakat adi, sani ve geride birakmis oldugu güzel hatiralarina hürmeten, aynen büyük bir aile gibi birbirimize sikica sarilip,bu halkanin kopmamasini temin etmek icin Hayat denen bu cenderenin icindeki görevlerimizi, sorumluluklarimiza bilerek yasantimiza devam ettirmeyi unutmamaliyiz.

Hepinizi cook seven biri..